İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Sürdürülebilir Atık Yönetimi Projesi

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Başkan Dr. Cemil Tugay’ın sağlıklı bir kent yaratma hedefi doğrultusunda başlattığı atık yönetimi çalışmalarıyla, şehrin parklarından çıkan yeşil atıkları biyokömür ve kompost haline dönüştürüyor. Bu çabalar sayesinde parkların doğal gübrelerle beslenmesi sağlanırken, şehrin karbon ayak izinin de önemli ölçüde azaltılması hedefleniyor.

Başkan Dr. Cemil Tugay’ın seçim vaatleri arasında yer alan Biyokömür Tesisi, yeniden faaliyete geçirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, kentin yeşil atıklarını dönüştürerek doğaya kazandırmak amacıyla Bornova’daki tesislerinde çalışmalarına hız verdi. Ekipler, İzmir’in parklarından çıkan budama atıkları, yapraklar, çim ve atölyelerden gelen talaş atıklarını, kompost üretim teknikleri ve Biyokömür Tesisini kullanarak doğal gübreye dönüştürüyor. Elde edilen biyokömür ve kompost, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yeşil alanlarında bitkilere can veriyor ve aynı zamanda karbon salımını da azaltıyor.

5 Bin Metreküp Üretim Yeniden Toprakla Buluşuyor

Çalışmalarla ilgili bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı Ziraat Mühendisi Muzaffer Komutan, “Cemil Başkanımızın liderliğinde, Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı’mızın MTK yerleşkesinde kompost ve biyokömür tesislerimizde, yeşil alanlarımızdan gelen atıkları, İzmir Doğal Yaşam Parkı’ndan temin ettiğimiz hayvan gübreleriyle karıştırarak olgunlaştırıp gübre elde ediyoruz. Biyokömür tesisimizde ise atölyeden getirdiğimiz talaş malzemelerini ve patoz makinesinden çıkan budak artıklarını biyokömür makinesinde yakarak inorganik madde olarak bitki kömürü üretiyoruz. Sonuç olarak elde ettiğimiz organik ve inorganik maddeleri, yaklaşık 5 bin metreküp hacimle tekrar yeşil alanlarımızda toprak yapısını iyileştirmek için kullanıyoruz. Böylelikle önemli bir geri dönüşüm sağlamış oluyoruz” ifadelerini kullandı.

“Parkların Organik Yapısının Artırılması için Çok Önemli Bir Gelişim”

Muzaffer Komutan, bu çalışmaların İzmir’in yeşil alanlarının gelişiminde büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. “Daha önceki çalışmalarımız duraklamıştı. Cemil Başkanımızın talimatıyla tesislerimizi yeniden aktif hale getirdik. Şu an her iki tesis de işler durumda ve hizmet veriyor. Biyokömür tesisinde yılda 60 ton bitki kömürü elde etmeyi hedefliyoruz. Ayrıca kompost üretiminden de 4 bin metreküp kompost malzemesi elde etmeyi planlıyoruz. Yeşil alanlarımıza sağladığımız organik ve inorganik maddelerle, makro ve mikro elementlerle, yeşil alanların kalitesi gözle görülür şekilde artacak. Daha önce gübreleme kimyasal maddelerle yapılıyordu, ancak artık bu tamamen doğal bir şekilde gerçekleşiyor. Hem yeşil alanlardaki atıkların geri dönüşümü hem de parklarımızın organik yapısının artırılması için çok önemli bir gelişim sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

Karbon Oranı Yüksek Ürünler Elde Ediliyor

Park ve Bahçeler Dairesi’nin yeniden faaliyete geçen biyokömür tesisinin sorumlusu Bilal Kaya, kapasitesi artırılan ve üretimi hızlandırılan tesiste öncelikle bitkisel atıklardan biyokömür üretildiğini ifade etti. Normalde organik atıkların çürürken atmosfere karbondioksit ve su saldığını belirten Kaya, “Bu faaliyetle doğaya karbondioksit salımını azaltıyoruz. Atıkların karbondioksit emisyonunu küçülterek karbon ayak izimizi azaltma vizyonuna katkı sağlamış oluyoruz. Karbonu malzemenin içine hapsetmiş oluyoruz. Buradan çıkan ürünleri tekrar toprağa gömdüğümüz zaman, atmosfere salınacak karbondioksit toprak içinde kalmış oluyor” şeklinde konuştu.

Toprağın Su ve Minerallerini Tutma Özelliği

Biyokömürün dünya genelinde yaygınlaştığını vurgulayan Kaya, “Biyokömürün esas özelliği, karbonu hapsetmesinin yanı sıra yüzey alanının çok geniş olmasıdır. 1 gram biyokömürün yüzey alanı 60-70 metrekarelere ulaşabilmektedir. Bu geniş yüzey alanı, toprakta mikroorganizma yaşamına katkı sağlıyor. Toprak canlıları, bu malzeme sayesinde yaşam alanı bulabiliyor. Ayrıca toprak yapısını iyileştiriyor ve su tutma kapasitesini artırıyor. Yağmurlarda toprak yıkanmaya maruz kalır ve bu süreçte toprakta bulunan besin elementleri kaybolur. Biyokömür, bu elementleri tutarak toprağın yıkanmasını engelliyor. Böylece toprakta gübre uygulamaları azaltılmış oluyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir