Samsung Electronics, CES 2025’te Yeni “Herkes için Yapay Zekâ” Vizyonunu Duyurdu
Samsung Electronics, CES 2025 etkinliğinde “Herkes için yapay zekâ” vizyonunu genişlettiğini duyurdu. Şirket, bağlantılı ev teknolojilerinde on yıllık liderliğiyle, yapay zekânın gücünü kullanarak insanların daha kişisel, verimli ve güçlendirici bir dünyada yaşamalarını sağlama amacını taşımaktadır.
Samsung Electronics Başkan Yardımcısı, CEO’su ve Cihaz Deneyimi Birimi Başkanı Jong-Hee (JH) Han, CES 2025’te gerçekleştirilen basın toplantısının açılışında, şirketin gelişmiş Home AI platformunun yol haritasını paylaştı. Bu yeni strateji, Samsung’un mobil, ev aletleri ve görsel ekranlar üzerindeki yapay zekâ destekli cihazlar için sunduğu yenilikleri içermenin yanı sıra, insan merkezli inovasyona olan uzun süreli bağlılığını da gözler önüne seriyor. Bu bağlamda, yapay zekânın gücünü günlük deneyimlere entegre ederek yaşamı herkes için daha iyi hale getirme hedefini benimsiyor.
Başkan Yardımcısı Han, “Evlere yeni teknolojiler ve zeka yetenekleri sunduğumuz için ve kullanıcıların önemsediği cihazları birbirine bağlayarak geleceğin evleri için standartlar belirlediğimiz için gurur duyuyoruz. Bu yıl CES’te, yapay zekâyı yaygın bir şekilde uygulayarak kişiselleştirilmiş deneyimler sunma taahhüdümüzü güçlendirdik. Evlerde ve diğer mekanlarda sunduğumuz yapay zekâ teknolojilerindeki liderlik yolculuğumuzu, sadece önümüzdeki on yılda değil, önümüzdeki yüzyılda da sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.
Home AI ile Günlük Deneyimler Güçleniyor
Basın toplantısının ilerleyen bölümlerinde, Samsung Electronics Amerika Bağlantılı Deneyim Merkezi Başkanı Jonathan Gabrio, Samsung’un Home AI vizyonunu genişlettiğini ve şirketin farklı yaşam tarzlarına hitap etmek için yapay zekâyı tüm bağlantılı deneyime entegre etme kararlılığını vurguladı. Home AI, tek kişilik hanelerden geniş ailelere kadar, kullanıcı alışkanlıklarını öğrenerek hiper-kişiselleştirilmiş akıllı ev deneyimleri sunmak için bireysel rutinlere uyum sağlıyor.
Güvenlik ve gizlilik, Samsung’un Home AI stratejisinin merkezinde yer alıyor. Kullanıcıların evlerinde daha fazla bağlı cihaza sahip olması ve yapay zekânın daha kişisel hale gelmesiyle birlikte Samsung, kullanıcı gizliliğini koruma bilinciyle çalışmalarını sürdürüyor. Bu doğrultuda, güvenlik yeteneklerini artıran Samsung, artık Samsung Knox Matrix ile mobil cihazlar ve TV’lerin yanı sıra ev aletlerini de kendine özgü blok zinciri (Blockchain) teknolojisiyle koruyor. Bağlı cihazlar, kullanıcının evini ve verilerini korumak için iş birliği içinde çalışıyor.
- Knox Matrix Dashboard: Şeffaf bir gizlilik kontrolü sunarak, bağlantılı evin güvenlik yönetimini basitleştiriyor.
- Credential Sync: Bilgilerin cihazlar arasında senkronize edilmesini sağlıyor.
- Samsung Knox Vault: Şifre gibi hassas bilgileri güvenli bir yerde izole ederek ekstra koruma katmanı sağlıyor.
Samsung One UI arayüzü, bağlı tüm Samsung cihazlarında entegre bir yazılım deneyimi sunarak birlikte çalışabilirliği artırıyor ve kullanıcıları yapay zekâ tabanlı özelliklerle güçlendiriyor. Ayrıca, yedi yıla kadar yazılım güncellemeleri sağlıyor.
Bu gelişmelerin temelinde, Samsung’un dünya çapında yüz milyonlarca kullanıcıya akıllı bağlantı özellikleri sunan akıllı ev platformu SmartThings yatıyor. SmartThings, açık inovasyona ve iş birliğine olan inancıyla gelişerek akıllı ev deneyimini daha da kolaylaştıran ve kişiselleştiren en yeni yapay zekâ teknolojilerinden faydalanıyor.
SmartThings ile Geliştirilmiş Kullanıcı Deneyimi
SmartThings Ambient Sensing, evdeki bağlı cihazlar aracılığıyla insan hareketlerini ve ortam seslerini analiz ederek, kullanıcının çevresini ve durumunu sezgisel olarak algılayabiliyor. Böylece, kullanıcının günlük rutinlerine uyumlu çalışan cihazlar akıllı ve daha hatasız yanıtlar veriyor.
Gelişmiş yapay zekâ destekli sesli asistan Bixby Voice, kullanılabilirliği artırmak için daha fazla cihaza entegre edilebiliyor. Bu asistan, bireysel sesleri tanıyabilecek ve komutlar karşısında her kullanıcıya uygun yanıtlar verebilecek şekilde eğitildi.
Samsung’un enerji talebine bir yanıt olarak geliştirdiği Flex Connect programı, kullanıcıları cihazlarını SmartThings’e kaydettirip SmartThings Energy kullanmaya teşvik ediyor. Bu sayede, kullanıcılar yerel elektrik şebekeleri üzerindeki yükü azaltarak Samsung Rewards puanları gibi ödüller kazanabiliyor. Programın 2025 yılında New York ve Kaliforniya’dan Teksas’taki belirli bölgelere genişletilmesi bekleniyor.
Açıklanan Home AI güncellemeleri, ev yönetimine harcanan zamanı geri kazandırarak, kullanıcıların önem verdikleri işlere daha fazla odaklanmasına ve yeni tutkularını keşfetmesine olanak tanıyor. Artan üretkenlik, proaktifliği de beraberinde getiriyor. Yapay zekâ ile birleşen Samsung Health, kullanıcıların zindelik durumlarını daha etkili bir şekilde kontrol etmelerine yardımcı oluyor. Galaxy Ring ve Galaxy Watch’ta toplanan yapay zekâ destekli sağlık içgörüleri sayesinde, kullanıcılar sağlık verilerini anlamlandırarak daha bilinçli kararlar alabiliyor.
Yapay Zekâ Çağı ile Gelen Eğlence İnovasyonu
Yapay zekâ destekli Samsung Vision AI ile kullanıcıların ekran deneyimleri, benzersiz kişiselleştirme yetenekleri ve heyecan verici yeni özelliklerle zenginleşiyor. AI Screen deneyimi, TV’lere zekâ katarak Generative Wallpaper, Live Translate ve Click to Search gibi özellikleri kullanıcıların beğenisine sunuyor. Neo QLED 8K gibi gelişmiş yapay zekâ özellikleri, görüntü kalitesini akıllıca iyileştirerek izleme deneyimini zenginleştiriyor.
Samsung’un ‘Her Yerde Ekranlar’ stratejisi, 9 inç AI Home ekranlı yeni buzdolapları ve 7 inç ekranlı diğer cihazları da kapsıyor. Tüketiciler, daha geniş bir ürün yelpazesinde çeşitli eğlence hizmetleri ve AI Vision Inside gibi özelliklerin yanı sıra online market hizmeti Instacart’a doğrudan erişim gibi daha işlevsel kullanım senaryolarının keyfini çıkarıyor.
Yapay Zekânın Yeni Dönemi
Samsung’un yapay zekâ inovasyonları, SmartThings Pro ile ev dışında yeni kategorilere ve sektörlere de dönüşüm sağlamayı hedefliyor. SmartThings’in sunduğu yapay zekâ destekli dijital çözümleri, iş ortaklarına sunmak için geliştirilen SmartThings Pro, çok konutlu evlerden perakende alanlarına, otellere, okullara kadar geniş bir B2B çözümü sunuyor. Geçtiğimiz haziran ayında pazara sunulan SmartThings Pro, enerji kullanımını daha iyi anlayarak bakım ihtiyacı olan cihazları proaktif bir şekilde belirliyor.
Samsung, büyük işletmelerde enerji tasarrufu sağlamak ve elektrik maliyetlerini azaltmak amacıyla otomatik iklimlendirme kontrolleri ve ayarlamaları yapılması için Future Innovation Technology (FIT) adında yenilikçi bir platform oluşturmak üzere iş ortaklarıyla çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca, uyumlu gemilerde bağlantı kurmak için Matter bağlantı standardını kullanan yeni bir SmartThings iş birliği üzerinde Samsung Heavy Industries ile birlikte çalışılıyor.
Gemiler için geliştirilen SmartThings (SmartThings for Ships), zabitlerin ve mürettebatın motorları otomatik olarak çalıştırmasına ve sıcaklık ile ışık ayarlarını yaparak zaman ve enerji tasarrufu sağlamasına olanak tanıyan bir Pre-Sailing Mode (Seyir Öncesi Modu) sunuyor. Bakım Modu, bir geminin güç, klima sistemleri ve duman alarmlarının durumunu tam olarak gözlemliyor, Koruma Modu ise olası anormal aktiviteleri sürekli izleyerek zabitleri ve mürettebatı uyarıyor.
Otomotiv alanında ise Samsung ve iştiraki Harman, yeni ürünlerle araç içi deneyimi dönüştürme vaadini sürdürüyor. Samsung’un kullanıcı deneyimi ve yapay zekâ konusundaki uzmanlığından yararlanan Harman’ın yeni araç içi avatarı, sürücülerin yola odaklanmasını sağlarken ihtiyaçları da öngörüyor.
Gelecek Nesli Güçlendirmek İçin Çalışmalar
Toplantının sonunda, Kurumsal Sürdürülebilirlik Merkezi Başkan Yardımcısı Inhee Chung, Samsung’un “Herkes için yapay zekâ” vizyonuna dikkat çekerek markanın daha iyi ve daha kapsayıcı bir dünya için ileri teknolojilerin gücünden nasıl yararlandığını anlattı. Samsung, yapay zekâ destekli cihazları ve hizmetleriyle çeşitli ve gelişmiş erişilebilirlik özellikleri sunuyor.
Bu özellikler arasında akıllı telefonlar ile ev aletleri arasında erişilebilirlik özelliklerinin otomatik olarak senkronize edilmesi yer alıyor. Bixby, birbirine bağlı cihazların yüksek kontrastlı metin göstermesini sağlayacak ve görme kusuru yaşayan aile üyelerinin sesini algılayarak onlara sesli rehberlik yapacak. Ayrıca, yapay zekâ, görme kusurları olan kullanıcılar için yabancı dildeki sesleri kısarak ve altyazıları kullanıcının seçtiği dilde okuyarak Sesli Altyazılar özelliğini geliştiriyor.
Chung, Samsung’un Solve for Tomorrow ve Samsung Innovation Campus gibi programlarının yanı sıra Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile yürüttüğü çalışmaların, yeni nesil inovasyon geliştiricilerine sağladığı fırsatlara da değindi. Samsung Solve for Tomorrow, bugün 66 ülkede STEM alanlarında desteklediği 2,6 milyondan fazla öğrenciyi sosyal sorunların üstesinden gelmeye çağırıyor. Ayrıca, Samsung ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) geçen yıl Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda “Together for Tomorrow, Enabling People” adı altında dijital bir topluluk oluşturdu ve “Solve for Tomorrow” kapsamında dünyanın en iyi 10 ekibini topluluk elçileri olarak atadı.
Samsung Innovation Campus, 33 ülkede yaklaşık 180.000 gencin yapay zekâ, IoT (Nesnelerin İnterneti) ve büyük veri gibi gelişen teknolojilerle ilgili eğitim almasını ve iş gücüne hazırlanmasını sağlıyor. UNDP Başkanı Achim Steiner, gönderdiği video mesajla, Samsung ve UNDP’nin teknolojinin gücünü iyilik için kullanmaya yönelik iş birliği hakkında bilgi verdi.
Samsung Küresel Amaçlar uygulaması, beş yıl önce başlatıldığından beri yaklaşık 300 milyon Galaxy akıllı telefon, tablet veya saat kullanıcısının desteğiyle 20 milyon dolardan fazla bağış topladı. Ayrıca, Samsung ve UNDP’nin Generation17 girişimi, Küresel Amaçları ilerletmek için toplumu harekete geçirmeye ve dünyadaki olağanüstü genç liderlere ilham vermeye devam ediyor.
